Close
Nepal ve Chitwan Ulusal Parkı

Nepal ve Chitwan Ulusal Parkı

DÜNYANIN ZİRVESİ NEPAL

CHİTWAN ULUSAL PARKI ve FİL SAFARİ

İki kaya arasındaki yam; yani Çin ve Hindistan arasındaki yer elması derler Nepal için. Dünyanın zirvesi Everest’in eteklerinde, Himalayalar’ın sıra sıra uzanan sisli gölgesine ev sahipliği yapar. Dağın eteklerinden başınızı yukarı kaldırdığınızda gökyüzünün sonsuzluğuna belki de hayatınızda ilk defa sahit oluyormuş hissine kapılırsınız.

Başkent Katmandu sokaklarında yürürken, kendinizi ruhani bir yolcuğa çıkmış gibi hissedersiniz. Tanrılar şehri Katmandu’nun her sokağı farklı bir tapınağa götürür sizi. Ne aradığınızı, ne bulmak istediğinizi bilemeden Hindu ve Budist tapınakları arasında dolaşır durursunuz. Her tapınağın mimarisi ve atmosferi yeni bir şey katar, farklı bir duygu tattırır size.

Fakir bir ülkedir Nepal, sokakları pistir, kalabalıktır ama herkes o kadar güleryüzlüdür ki, bir süre sonra elinizde olmadan  yüzünüzde sıcak bir gülümsemeyle yürüdüğünüzü fark edersiniz siz de. Tapınaklar ülkesi Nepal’de, tapınakların sakin,dingin ve huzurlu atmosferi sanki tüm insanları ele geçirmiş gibidir.

Katmandu’dan başladığımız Nepal turumuzda, şehrin ruhani havasından sonra Chitwan’a doğru yola çıkarak bu sefer de doğanın huzur veren ellerine bırakıyoruz kendimizi. Ülkenin her bir noktası için doğanın muhteşemliğinin yeryüzünde yankı bulmuş hali desek abartmış olmayız emin olun.  Dar ve toprak yollarda 4-5 saatlik yolculuktan sonra ulaşıyoruz Chitwan’a. Sislerin ve bulutların arasındaki dağlardan ,yamaçlar boyunca uzanan tarlalardan geçerek nehir kıyısından ormanın kalbine ilerlediğiniz bir yolculuk oluyor, Chitwan yolcuğu.

1984’de Dünya Miras Listesi’ne alınan Chitwan Ulusal Parkı, Himalayaların gölgesinde sanki güneş ışıklarının ulaşmasına izin verilen tek alanmış gibi subtropikal iklimiyle, öncesinde bölgeyi ne kadar tanırsanız tanıyın yine de hayrete düşürüyor sizi. Rapti Nehri’ni de içine alan bu ulusal park, birbirinden farklı kuş,balık ve hayvan türünün yuvası oluyor. Fil Safarisi,kano turu,jeep safari gibi birçok turistik etkinliği barındırsa da balta girmemiş orman deyiminin ilk defa Chitwan Ulusal Parkı için hakkını verdiğini düşünüyorum.

Kuşkusuz hayatınızda yaşayabileceğiniz en güzel deneyimlerden biri, burada yapacağınız Fil Safari.3-4 kişilik gruplarla, tahta iskelelerden tabiri yerindeyse fillerin sırtına tırmanarak başlıyorsunuz safariye. Acaba canı acıyor mudur diye düşünürken, içinde bir parça vicdani rahatsızlık barındırsa da fillerin yavaş ama sert adımları eşliğinde devam ediyor fil sırtında orman yolculuğu.Burada çok farklı türlerde yabani hayvanlarla karşılaşmak mümkün,tabi gittiğiniz mevsim ve hava şartları da etkiliyor bu durumu. Biz ünlü Asya gergedanlarını ve farklı türde yılanları fotoğraflama şansını yakalıyoruz turumuz boyunca..

En az fil safari kadar eşsiz bir deneyim olan diğer şey ise fil banyosu oluyor. Yolculuğu da kendisi kadar ilginç olan fil banyosuna, kağnılar üzerinde gidiyorsunuz. Safari boyunca acaba zarar veriyor muyuz diye düşündüğünüz filleri su içinde oyunlar oynayarak yıkanırken görünce içiniz gerçekten rahatlıyor. O kocaman kocaman filler hortumlarıyla hem kendilerine hem etrafındakilere su atarken, bu banyo sırasında küçücük bir çocuğa dönüşüyor adeta. Bir bebeğin suyu görünce yaşadığı sevinç yerleşiyor fillerin yüzüne.

Fil banyosunun ardından,otantik farklı bir yolculukla devam ediyoruz, Chitwan Ulusal Parkı keşfetmeye. Rapti Nehri kıyısında bizi bekleyen kanolara atlayarak bu kez de nehrin sularına bırakıyoruz kendimizi. Rapti Nehri’nin 120’den fazla balık türünü barındırdığı biliniyor; ha bir de timsahları unutmamak lazım. Gezintimiz boyunca biz hiç timsaha denk gelmiyoruz. Bu durumun üzücü mü sevindirici mi olduğunu da söylemek zor tabiki.

Chitwan Ulusal Park keşfimiz sonlandıktan sonra, biraz da şehri keşfetmek için lodge’umuza geri dönüyor bir yandan da yorgunluğumuzu atmaya çalışıyoruz. Doğanın muhteşemliğinin vücut bulmuş hali de diyebileceğimiz ulusal parkta fotoğraf makinelerimizi farklı ve ilginç karelerle doldurduktan sonra, burada da sepet ören yerli kadınları görünce tabiki fotoğraflarını çekmeden duramıyoruz. Zaten herkes o kadar güleryüzlü ve misafirperver ki bu isteğimiz hiç ilginç karşılanmıyor.

Yolculuğumuzun sonuna geldiğimizde, bu sıradışı ülkede aklımızın kalmaması neredeyse imkansız hale geliyor. Sanki yaşadığımız dünyadan bağımsız, Himalayalar’ın koruması altında farklı bir dünya varmış da burayı keşfetmiş gibi hissediyoruz. Şunu söylemeliyim ki kendine has yaşam tarzıyla inzivaya çekilmiş sakin ülke Nepal, hem size kucak açtığı doğasıyla hem de güler yüzlü insanlarıyla, doğa ve keşif meraklılarının mutlaka rotalarına eklemesi gereken bir ülke…

Velit GAZEL

Gazella Turizm Nepal Turları

Gazella Turizm Nepal

Close