Close
Cinque Terre

Cinque Terre

İtalya denince Roma, Floransa, Venedik akla geliyor, daha derinlemesine bakmak isteyenlerimiz için Toskana Vadisi, Milano, Napoli… diye ülkenin değerleri çeşitleniyor. Turistik rota olarak Türk gezginine pek sunulmamış bir bölgeye gidiyoruz: Hedefimiz Kuzey İtalya’da Cinque Terre adı altında toplanmış beş harika küçük kasaba.

Burası, Liguria bölgesinde, güneyde La Spezia ile kuzeyde Cenova arasında yer alan, kuzeyden güneye Monterosso, Vernazza, Corniglia, Manarola, Riomaggiore diye sıralanan, denize bakan beş kasabadan oluşuyor. İtalyan Rivierası’nın dağlık kısmını oluşturan bu kıyı şeridi, beş kasaba ve çevresindeki yamaçlar Cinque Terre Ulusal Parkı olarak UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor.

Bölgeye ulaşmak için en pratik yol, İstanbul’dan direkt uçuşların bulunduğu Cenova’ya uçmak. Cenova’dan günde birçok seferi bulunan Pisa trenleri ile bir buçuk saatlik rahat bir yolculuk sonunda kasabaların en büyüğü olan Monterosso’ya ulaşıyoruz. Buradan diğer dört kasabanın istasyonlarını bağlayan, yarım saatte bir kalkan banliyö trenleri ile devam ediyoruz.

Kıyı kasabalarına dik tepelerin arasında ilerleyen iki dar yol ile ulaşılıyor. Bu yolları genişletip çevreyi bozmamışlar, fakat etkili bir tren ulaşımı eksikliği kapatıyor. Tüneller ve köprülerle kıyı boyunca uzanan demiryolu kasabaları birbirine bağlıyor. Kıyı öyle sarp ki bir kasabadan diğerine giderken tren tamamen tünel içinde ilerliyor ve ancak bir sonraki kasabanın istasyonunda gün ışığına çıkıyor. Tekneler denizden ulaşımı sağlayarak ulaşım ağını tamamlıyor. Burada yaşayanlar yüzyıllar boyunca denize bakmışlar, dik yamaçlar ve uçurumlar arasında dikkatlice teraslar inşa etmişler, ektikleri bu küçük alanlar ve köyleri arasında patikalar açmışlar. Bugün kasabalar arasında uzanan bu patikalar eşsiz manzaralı yürüyüş yolları haline gelmiş.

Kasabaları keşfetmeye kuzeyden, Cenova yönünden başlarsak ilk kasaba Monterosso al Mare. Monterosso’nun kuzeyinde oldukça yakında ünlü Portofino yer alıyor. Monterosso diğerlerine göre biraz daha geniş bir kumsala sahip, plajlar küçük bir sahil kasabasında dinlenmek için çok elverişli. Kumsal boyunce dizilmiş restoranlar ve “gelato” denen İtalyan dondurması satan kafeler yer alıyor.

Güneye doğru devam edince şirin mi şirin Vernazza kasabasına varıyoruz. Burası bin yıllık eski bir liman köyü. Köyün tek meydanı olan Marconi Meydanı’nda 13. yüzyıldan kalan Santa Margherita d’Antiochia kilisesi yükseliyor. Köyün sahili küçük balıkçı ve gezi tekneleriyle dolu. Denize girmek için kuzey yönündeki tek ve küçük çakıl plajdan başka bir seçenek bulunmuyor. İlk kurulduğu günkü gibi görünen pastel renkli evlerin arasında dar sokaklarda ilerlerken “bongiorno sinyore” sesleri pastanelerden yükselen nefis kahve kokularına karışıyor.

Daha güneyde deniz kenarındaki bir kayalık üzerine kurulu Corniglia yer alıyor. Sahil kasabası sayılmaz, denizle direkt ilişkisi yok, biraz zahmetle patikadan denize inmek gerekiyor. Buna karşılık teraslar halindeki üzüm bağları ve zeytinlikler dikkat çekiyor ve yeme içme kültürü daha belirgin görünüyor. Haliyle, gelen ziyaretçilere deniz keyfi yaşatamayınca mutfak kültürünü sunmak daha mantıklı.

Corniglia’nın güneyinde Manarola Kasabası yer alıyor. Yeşil panjurlu, pastel renkli, balkonlarından çiçekler sarkan küçük evlerden oluşan kasaba çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve restoranlarla dolu. Yüzmek isteyenler için küçük bir kumsal var.

En güneyde Riomaggiore Kasabası yer alıyor. Manarola ile Riomaggiore arasındaki yürüyüş patikasına “via dell’amore”, yani “aşk yolu” deniliyor. Patikanın denize bakan demir korkuluklarına, Floransa’daki Ponte Vecchio köprüsündeki gibi aşk kilitleri sıralanmış. Çiftler buraya geliyor, aşklarının ömür boyu sürmesi dileğiyle kilidi kilitleyip anahtarları aşağıya, denize atıyorlar. Riomaggiore sahilinde yer o kadar az ki, balıkçı tekneleri karaya çıkarılıp sokaklara konulmuş. Sokaklardaki teknelerin arasından ilerleyip salaş balık lokantalarının nefis kokularınnı takip ediyoruz.

Cinque Terre kasabalarında, ayrım yapmaksızın balık lokantalarını yeğlemelisiniz. Genellikle Akdeniz tarzı yemekler, balık çeşitleri, diğer deniz ürünleri İtalyan tarzı mutfak anlayışıyla sunuluyor. Taze ve lezzetli. Birçok çeşit pizza, pasta dedikleri makarna çeşitleri, nefis tatlıları anlatılacak gibi değil. Küçük şarap ve zeytinyağı dükkanları zor beğenenleri bile mutlu edecek kadar iyi.

Bölgedeki kasabalar için bir benzetme yapmak gerekirse bizim Kalkan’ın hiç bozulmamış halini andırıyor diyebiliriz. Deniz dik inen yamaçlara kurulu kasabalar aynı Akdeniz içtenliğini yansıtıyor. Eğer kasabalar arasındaki harika yürüyüş patikalarını tercih etmezseniz en iyi yöntem kasabaları bir uçtan diğerine trenle gezmek, dönüşte denizden görünüşlerini izleyebilmek için tekneyle dönmek. Ben öyle yaptım!

İnsanlar yerleşik yaşama geçtikleri andan itibaren sosyal ve kültürel gelişimini yaşadığı mekana yansıtıyor, çevresini şekillendiriyor. Yerleşim yerleri önceleri ekosistemin izin verdiği ölçüde biçimlenirken kitlesel turizm hareketlerinin etkisiyle ekosistem, ekolojik dengeler gözardı ediliyor, giderek ulaşım, kültürel değerler, özgün çevre hasar görmeye başlıyor. Başlangıçta gelişimin itici gücü olan turizm kitlesel hareketler sonucu bölgeye bizzat zarar veriyor.

Bölgedeki kurumsal gelişim eksikliği küçük ölçekli fakat etkili çözümlerle avantaja çevrilmiş. Böylece, artan popülarite, rotanın otantik çekiciliğine zarar veremiyor. Kasabalar otomobil trafiğinin gürültü ve kirliliğinden korununca ziyaretçiler yakınacak bir zorluktan kurtulmuş oluyor. Büyük boyutlu modern işletmelere izin verilmiyor. Mimari özelliklerin kaybolup her aklına esenin istediği türde inşaat yapması düşünülmesi bile olanaksız bir durum. Kesin yapılaşma yasağı ve göç kontrolü sayesinde geçimini turizmden sağlayan yöre halkı zarar görmüyor. Bilinçli turizm gelişimi, kasabaların çirkinleşip sıradanlaşmasını önlüyor.

Bölgedeki kasabalar, yüz yıl önceki halleriyle duruyor. Washington’dan sürdürülebilir yerleşim yerleri uzmanı Edward T. McMahon, Cinque Terre’nin sürdürülebilir turizm yönetimi başarısı olarak tüm dünyaya örnek olması gerektiğini belirtiyor.

Akdenizli, İtalyan, bozulmamış, lezzetli, huzurlu, sakin, sıcak. Sıradanlaşmış turizm rotalarını artık istemeyenler için “Beş Kasaba” mükemmel bir seçenek.

Hoşçakal Cinque Terre! Arrivederci Cinque Terre!

Gökhan Korkmazgil

Gazella Turizm İtalya turları için tıklayınız.

Gazella Turizm İtalya Turları için tıklayınız.

Close