Mısır’da Sinai yarım adasına saklanmış , doğal güzelliği ile bakirliğini koruyan küçük bir cennet Dahab. Topraklarına girdiğinizde süresi ne olursa olsun oralı olmanız kaçınılmaz.
Sharm havalimanından bir saatlik yolculuğum başladığında gece yarısını geçmişti. Çevrede gördüğüm tek şey dağlar ve onlara eşlik eden yıldızlardı. Mısırlı şoförümden dinlemeye başladım Dahab’ı. 1980’li yıllardan 1990’ların başına kadar sırt çantalı maceracı gezginlerin geldiği bir bölge iken havalimanının ve onu bağlayan otoyolun yapılması ile, daha fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmaya başlamış. Şu anda 5000 yerli halk 700 yabancı nüfusuyla gerçek
Mısır’ı yaşayabileceğiniz otantik bir balıkçı köyü diyebiliriz.
Uçaktan indiğimde yüzüme çarpan rüzgar çöl sıcağını aldı götürdü, geçici olduğunu düşündüğüm rüzgarı yılın her mevsimi esermiş bu yüzden son zamanlarda sörf tutkunlarının gözdesi olmaya başlamış. Aslında Kızıl Deniz’in kıyısındaki Dahab, 50’ye yakın dalış okulu ve büyüleyici su altı zenginliği ile harika bir dalış bölgesi. Benim geliş amacım da dalış yapmak ve dünyaca ünlü Blue Hole’u görmekti. Burası 110 metre derinliğinde 65 metre çapında mavi bir delik. Merkezden araçla 15 dakikalık bir yolculukla ulaştığımda gördüğüm kalabalık şaşırttı. Dünyanın her yerinden gelen dalgıçlar çoktan hazırlanmaya başlamıştı. Halk arasında dalgıç mezarlığı denen bu mavi delik maalesef her yıl bir çok insanın kaybolmasına sebep oluyor. Daha iki gün önce Rus bir kadının kaybolduğunu duymak irkiltti. Sevimsiz gelse de hikayeyi dinlediğimde sadece kayıpları bulmak ve çıkarmak için özel ekip olduğunu öğreniyorum. Bu demek değil Blue Hole her gelen tehlikede. Kalabalık grupla dalış yapılınca su altındaki görüş mesafesinin yetersizliğinden dolayı takip etmekte zorlanan kişiler ya da fazla cesaret gösterip yeterli önlem almadan derine inenlerin kaybolması kaçınılmaz.
Biraz tedirgin olarak özel dalış rehberim ile suya atladığımda gördüğüm manzara hem büyüleyici hem ürkütücüydü gittikçe kararan kocaman bir delik içine çekmek ister gibiydi. Görülecek fazla balık yok. Boşlukta uçuyormuş hissi ve mavinin en muhteşem halini yaşadım. Blue Hole’un 60 metresinde açık denize açılan bir tüneli var dalgıçların amacı bu tünelden geçip açık denizden dönmek fakat çoğu bunu başaramıyorlar. Serbest ve teknik dalışın dışında şnorkel yapmaya gelmiş turist sayısı da az değildi. Hayatını kaybedenler için bir duvara anısal isim taşları dikilmiş gittiğinizde mutlaka dikkatinizi çekecekti r. Tüm bu hikayelere rağmen her gün dünyanın dört yanında bir çok insanın hayali Blue Hole’u görmek. Dahab’ da olduğum için şanslıydım. Sharm, Hurgada gibi yerlerde günlük olarak özel turlar düzenleniyor.
Eğer dalış yapmayacaksanız sizi nefis manzaraya karşı bedevi çadırları bekliyor. Hevesle hizmet etmek için sıralanmışlar. Halkın yüzde doksanının turizm ile geçindiğini düşünürsek bu hevesi anlayabiliriz. Çadırların gölgesinde kışkırtıcı bir serinlik huzura davet ediyor. Taze sıkılmış mango suyu en favori ikramlarından ‘hoş geldiniz’ derken hemen önünüze gelen bedevi çayının tadı gerçekten lezzetli.
Yiyeceklere baştan çekimser yaklaşsam da denedim. Yemeklerini genelde buharda pişiriyorlar . Genellikle sebze ile karıştırılmış kuzu ve tavuk eti ve çok taze deniz ürünleri var. Bir şeyler ikram etmeyi çok seviyorlar. Yemek yedikten sonra çaya kahveye para ödemiyorsunuz.
Dalış dedik, sörf dedik peki spor yapmak istemeyen neden Dahab’a gelsin? Burada gerçekten bakir bir cennet havası var. Yıllar önce hippilerden kalma meditasyon ve yoga merkezleri çalışmalarına devam ediyor. Sessizlik isterseniz çölde bir bedevi çadırına misafir olup unutulmaz bir çöl gecesi tecrübe edebilirsiniz. Her yerde sıkça rastlayacağınız develer dağ tepe demeden sizi ve eşyalarınızı taşıyarak çöl safarisine götürmek için bekliyorlar.
Dahab’ı bir kelime ile anlat deseler ‘Huzur’ derim. Kıyıda biraz Sharm’ın gölgesinde kalmış fakat size istediğiniz her imkanı sunacak bu küçük cennette gece hayatı nerdeyse yok. Misafirlerinin çoğu sörfçü, dalgıç ve sakinlik arayan insanlardan olduğu için gün erkenden aktivite ile başlıyor sonrasında akşamları içkisini alan hafif müzik eşliğinde sahilde neşeli sohbetlere katılıyor. Bedevi halkının günlerinin otuz saat olduğunu düşünebilirsiniz. Batılılara göre alışkanlıkları çok farklı. Eğer randevunuz varsa emin olun bir saat geç gelecektir. Uzun uzun yatmayı çadırlarının önünde ya da merkezde sıkça bulunan kahvelerde nargile içip dakikalarca dumanına bakmayı ve sohbeti çok severler. Okula giden çocuk sayısı az değil, karşınıza çıkan size el yapımı örgü bileklik satmaya çalışan çocukların ne kadar iyi İngilizce bildiğini görünce şaşıracaksınız. Bu satıcı çocuklar çok ısrarlı size dakikalarca eşlik edip satış yapmadan yanınızdan ayrılmazlar.
Konaklamanızda konfor istiyorsanız size bunu sunacak iki güzel otel var Hilton Dahab ve Swiss Inn. Palmiye yapraklarının altında ve rengarenk çiçeklerle süslenmiş patika yollarıyla ikişer katlı bembeyaz küçük evler çok güzel. Sabahları sessizlik ve çiçek kokuları güne harika başlamanızı sağlıyor.
Kızıl Deniz’in kenarında henüz fazla tanınmayan bu şirin kasaba beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacak güzellikte. Dağların arasında çadır kamplarda kalabilir, isterseniz otel ve pansiyonlarından uygun fiyata yararlanabilirsiniz. Dahab ‘altın’ anlamına geliyor. Kilometrelerce uzanan kumsalı ve dağlarının rengi ile bu anlamın hakkını veriyor. Tüm dalış merkezlerine ve plajlarına yakın mesafesi tatilde kıymetli olan zamanın kaybını önlüyor. Bana denizin en güzel rengini cömertçe sunan ,hiç yormadan huzur dolu günler geçirmeme sebep olan bu küçük cennetten ayrılırken yenilendiğimi hissediyorum.
Notlarım;
Nasıl gidilir? THY ve bir çok havayolunun direkt Sharm uçuşu bulunuyor, bir saatlik transferle yaklaşık 50 dolara Dahab’a ulaşabiliyorsunuz.
Nerde kalınır? İki üç beş yıldızlı otel dışında çok sayıda otel alternatifi var hepsi çok temiz ve hesaplı. Ayrıca çocuklu aileler için çok uygun.
Ne yenir? Bedevi yemekleri oldukça sağlıklı ve lezzetli her yerde aynı standartta lokantalar bulunabiliyor, en taze deniz ürünleri dışında vejeteryan seçeneklerinin çokluğu şaşırtıcı.
Dalış yapmak için; Swiss Inn Resort’un içinde bulunan 1983 yılından beri hizmet veren Extra Divers Dahab ‘ı tavsiye ediyorum. Her seviyede kurs için profesyonel bir ekiple hizmete hazırlar.
Alışveriş; Su sporları ile ilgili ürünler Avrupa’ya oranla neredeyse yarı fiyatına ucuz, ayrıca yöresel hediyelikler var pazarlık yapmalısınız.
Su altını görmeden, deve ile safari yapmadan ve bir geceyi çölde geçirmeden dönmeyin.
Nazan Aşkalli