İki buçuk gün süren maceralı bir yolculuğun ardından 2 milyar 250 milyon nüfusa sahip Hindistan’ın en ücra köşesine vardık. Mymmar sınırındayız… Ve karşımda 82 yaşındaki Yanwang Wangsha duruyor…
Yüzünde dövmeleri, boynunda kaplan pençeleri, başında domuz dişleri, belinde palası, elinde mızrağıyla ürkütücü bir görüntüsü var. Bir zamanlar o, kafatası avcılığı yapan bir savaşçıydı. Tam dört kişinin kafasını bizzat kesmişti. Neyse ki, savaşlar geride kalmış, kabileler barışmıştı.
Hatta yılda bir kez bir araya gelerek kol kola dans ediyorlardı. Bir zamanlar kafatası avcılığı yapan bu kabile de, 16 yıldır devam eden ‘Hornbill Festivali’nin bir parçası oldu. Her yıl onları çok az sayıda kişi görebiliyor. Biz de onlardan biriydik… Hem medeniyetten uzak köylerinde hem de festival alanında üç gün boyunca hayatlarına tanık olduk… İşte karşınızda ‘Konyak Kabilesi’…
Hindistan’ın en kuzeyi, en doğusu… Mymmar sınırında… Yolculuğun zor olacağını tahmin ediyordum. İlk zorluk daha İstanbul’da, Hindistan Konsolosluğu’nda yaşandı. Yetkililer Nagaland eyaletine gideceğimi duyunca vize veremeyeceklerini söyledilerse de, iki günlük uğraş sonunda almayı başardım.
Yolculuk fikri turizmci dostumuz Velit Gazel’e aitti. Tam bir fotoğraf tutkunu. Dünyada görmek istediği kabileler arasındaydı Konyaklar… Maceraya
birlikte atıldık. Amacımız, tüm kabilelerin bir araya geldiği Hornbill Festivali’ne gitmekti. Ancak istikameti önce Konyak Kabilesi’nin yaşadığı köylere çevirdik.
Hindistan’ın eski başkenti Kalküta’ya ulaştıktan sonra küçük bir uçakla Nagaland Eyaleti’nin başkenti Dimapur’a aktarma yaptık. Oradan da kara yolculuğu başladı. Saatler süren yolculuktan ve polis noktalarında sayısız pasaport kontrolünden sonra Konyak’ların yaşadığı Longwa bölgesine ulaştık.
Köylerdeki evler genelde bambudan inşa edilmiş. Her evin ortasında ateş yakılıyor ama baca sistemi yok, evin üstündeki dalların arasından dışarı süzülüyor dumanlar. Kurak mevsim, buraların en soğuk dönemi. Ama hava sıcaklığı 20 derecenin altında değil hiçbir zaman…
KOLYELERİNDE KAFA SAYISI KADAR HEYKEL VAR
Bambu evlerin arasından yürüyoruz. Yokuş aşağı inerken 82 yaşındaki Yanwang’ı görüyoruz. Evinin önünde oturuyor. 40 yaşındaki oğlu Nyanjo da yanında. İkisi de, o dönem kullanılan savaş malzemelerini bizim için giydi. Köyde normalde böyle gezmiyorlar. Fotoğraflarını çekiyor, yerel rehberlerimiz aracılığıyla Yanwang ile konuşuyoruz. Ancak iletişim kolay değil, sorularımız önce Hintçeye sonra da Konyak Kabilesi’nin kullandığını yerel dile çevriliyor.
Yangwang, 1953’te ilk kez kafa kesmiş. Henüz 20 yaşındaymış o zamanlar… 1957’ye kadar da toplam 4 kafa kesmiş. İkisi Mymmar tarafında, ikisi de Hindistan’da. O dönem kabileler arasına sürekli savaş varmış. Her kabile sınırlarını genişletmek istiyormuş.
İlk cinayetini intikam için işlediğini hatırlıyor. Kendi kabilesinden birinin kafasını kestikleri için karşı saldırı yapmışlar. Kestikleri başı, sepet içinde köye getirmiş, ardından bir mızrağın tepesine dikmişler.
Dinledikçe ürperiyorum, kanım donuyor. Çocuksu bir gülümsemeye sahip, kulakları zor duyan, kimi zaman konuşurken unutan karşımdaki ihtiyarın anlattıkları akıl alır gibi değil.
Yerel rehberimiz Apam’ın anlattığına göre, 1070’lerde bölgeye Hıristiyan misyonerler gelmiş ve savaşlar, cinayetler son bulmuş. O yıllardan sonra da benzer bir olay hiç olmamış.
Aslında Konyak kabilesi birkaç köyle sınırlı değil. Bir kısmı Mymmar’da bir kısmı da Hindistan’da olmak üzere yaklaşık 79 bin Konyak yaşıyor. Longwa’dan ayrılıp son savaşçıları başka köylerde arıyoruz. Honghoi Köyü’nde, 79 yaşındaki Nyeiwamg ve 78 yaşındaki Tomwang ile karşılaşıyoruz.
Bu son savaşçıların hepsinin yüzünde dövme var. Geleneğe göre, savaşan gençlerin yüzlerine bizzat kabile kralının karısı tarafından dövme yapılıyormuş. Söylenene göre Nyeiwamg üç, Tonmwang ise iki kişinin kagasını kesmiş zamanında. Sayıları söylerken boyunlarındaki küçük heykelcikleri gösteriyorlar. Savaşçıların boynundaki heykel sayısı, işlediği cinayetin sayısını gösteriyor. Tonmwang, savaştığı dönemde bazı el parmaklarını da kaybetmiş.
TARIMDAN GEÇİNİP AYDA 15 DOLAR KAZANIYORLAR
Bölge yemyeşil. Temel geçim kaynağı tarım. Herkes çiftçilik yapıyor. En çok da pirinç yetiştiriliyor. Aylık kazançları 10-15 dolar kadar. Nagaland’da bir öğretmen ya da polisin aylık ortalama kazancı ise 30 dolar civarında.
Her köyün bir kralı var. Bu gelenek bugün de devam ediyor. Longwa Köyü’nde kralı evinde ziyaret ettik. İhtişamlı kıyafetler, bir taht filan beklerken, ateşi üfleyerek yakmaya çalışan bir kral ve sırtına bağladığı bebeğiyle etrafı süpüren bir kraliçe gördüm… Ateşin başında oturup sohbet ettik. Krallık kurumu, biraz bizdeki muhtarlığa dönüşmüş, ancak yine de kralın sözü geçiyor. Köyde bir hırsızlık ya da buna benzer bir suç işlendiğinde kralın ceza verme yetkisi var. Hatta yakın bir geçmişe kadar kralın suçluyu köyden atma yetkisi bile varmış. Ancak artık sadece para cezası verebiliyor.
DÜNYANIN HER YERİNDEN TURİST GELİYOR
Her yıl aralık ayının ilk haftasında 10 günlük süreyle Hornbill Festivali adı altında 16 kabile bir araya geliyor. Aynı zamanda bir kuş ismi olan Hornbill için özel bir festival alanı da kurulmuş. Ancak buraya ulaşım da öyle kolay değil. Kohiba şehrinde gerçekleştirilen festival için Nom’dan 300 km’lik bir yolculuk yapmak gerekiyor. Yol koşulları nedeniyle 300 km.’lik yol 14 saatte tamamlanabiliyor.
Festivali 10 gün boyunca her yıl ortalama 10 bin kişi ziyaret ediyor. Bunların çoğu yerli turist. Yabancı turistlerin sayısı, günlük 100 kişi civarında. Dünyanın her tarafından gelenler var. Yetkililer ilk kez bir Türk grubun geldiğini söyledi.
Her kabile, daire şeklindeki kum sahada tek tek ‘sahne alarak’ canlı yerel müzik eşliğinde yerel danslarını sergiliyor. Dansların büyük bölümü, savaş sahnelerini anlatıyor. Kimindeyse kabile yaşamına dair kesitler var. Garo Kabilesi’nin popoları açık bir şekilde yaptığı dans, tribünleri gülmekten kırdı geçirdi…
Festivalde herkes bu danslara gülüyor ama daha 30-40 yıl önce bu kabileler toprak uğruna savaşıp birbirlerini öldürüyordu. Konyak kabilesi gibi birkaç kabile ise sadece öldürmekle kalmıyor güç göstergesi için kafataslarını da yanlarında götürüyorlardı… Neyse ki savaşlar çoktan bitti. Artık hepsi bir arada kol kola dans ediyor.
AYRILMAK İSTİYORLAR
Nagaland eyaleti, Hindistan’ın kuzey doğu sınırında yer alıyor. 200 yıl İngiltere sömürgesi olarak kaldıktan sonra Nagaland gibi altı eyalet, Hindistan sınırlarına dahil edilmiş. Bölgede uzun süredir ayrılıkçı bir parti varlığını sürdürüyor. Yerel rehberimizin verdiği bilgilere göre, Nagalar, Hindistan’dan ayrılıp bağımsız bir ülke olmak istiyor… Bölgede bir de NSCN adında sosyalist bir grup var. En son 5 ay önce Hindistan askerine saldırı gerçekleştirmişler. Üç asker ölmüş…
Yazı: Serkan OCAK Fotoğraflar: Velit GAZEL