Bugün Laos’ta yaşanan Gizli Savaş’ın geçtigi yerlerde sizinle hızlı bir tur atacağız. İlk önce kısa bir özet, Gizli Savaş’ta ne kardeşim diyenler için:
Fransa’nın Hindiçin’deki sömürgelerini kaybetmesinden sonra Amerika Kamboçya, Laos ve Vietnam’ın komünist yönetimlere geçmesini engellemek için çalışmalara başlar. 1961 yılında Kennedy Laos içinde filizlenmekte olan komünist akımlara karşı savaşmak üzere 11,000 kişilik bir ordu kurulmasını onaylar. Bu ordu Laos’taki Hmong azınlığından seçilir ve önce ülkedeki komünist güçlere (Pathet Lao partisi) sonrada onlara yardımcı olan Vietnam’a karşı kullanılmaya başlanır. 1962 yılında imzalanan Cenevre barış anlaşmasına göre ABD’nin bu gizli orduyu dağıtıp geri çekilmesi gerekir. Ancak Amerikan Haberalma örgütü CIA gizli bir şekilde bu orduyu desteklemeye devam eder. Ordunun varlığı ilk başlarda ABD kongresinden dahi gizlenir, sayısı zamanla otuzbinlere varan bu orduyu beslemek için CIA bölgede uyuşturucu yetiştirilmesini ve satılmasını teşvik eder. Gizli ordunun Hmong Generali Vang Pao’nun kendi laboraturında ürettiği eroin Amerika’da satılan ilk “markalı” uyuşturucudur (üç yıldız damgasıyla ABD’ye sevk edilir). Eroin’in üretim ve sevkinde operasyonlara katılan Taylandlı gönüllülerin yönetimine ve Can Kay Sek’in ( dağılan Çin Kuvvetleri) askerlerine göz yumulur. Burma’da afyon yetiştirmek için ideal bir yer olduğu için oradan da kaynaklar alınır. CIA dünyanın en büyük gizli ordusunu dünyaya ve ilk başta Amerikalılar’a uyuşturucu satarak finanse eder. Bütün operasyonlara 1973 yılında ABD’nin Vietnam’dan kaçması sonucu son verilir. (Tarihe kısa not: Aynı ABD 1974’te Türkiye’ye afyon üretimini kontrol etmediği gerekçesiyle ambargo koyar). ABD, bölgeden çekilince geri kalan gizli ordu mensuplarının dayanacak hiçbir kaynakları kalmaz, bir kısmı kaçmayı başarır. Bir kısmı ise gelecek 30 seneyi mülteci kamplarinda geçirmek zorunda kalacaktır.
İşte bugün turlayacağımız Pak Beng, Udoumxay, Samneua, ViengXay, Pohnsavan ve Kasi o gizli savaşın geçtiği yerler. Yolların kötülüğünden ve otobüs seferlerinin kıtlığından dolayı bu şehirlerin hepsine birden gitmek on gün kadar sürüyor. Hazır mıyız? Haydi yola, o zaman.
Luang Prabang, Mekong nehrinin üzerinde. Nehrin yüksekliği izin verdiği sürece kuzeye ve güneye yük ve insan taşımakta halen nehir kullanılıyor. Son yıllarda yolların asfaltlanmaya başlanması Mekong’un ulaşımdaki önemini azaltsa da sadece nehirden ulaşılabilen yerleşim yerleri için tek seçenek halen Mekong.
Luang Prabang’dan tekneyle Burma, Tayland, Çin ve Laos sınırlarının kesiştiği noktalara kadar tekneyle çıkmak mümkün. Burma, Tayland ve Laos’un sınırlarının kesiştiği bölgede uzun süreler afyon üretimi yapıldığı için adına 1971 yılında ” Altın üçgen” denmiş. Niye üçgen? Niye 1971? O tarihte Nixon ilk defa Çin’i ziyaret edeceği için uyuşturucu dağıtımında önemli payı olan Çin’in adı kayıtlardan cıkarılmış, belki de esas ismi “Altın dörtgen” di?
Altın üçgen adı verilen bölge çok dağlık ve izole. Bugün dahi sadece nehirden ulaşılan koy sayısı son derece yüksek. Bu köyler bütün ihtiyaçlarını nehirden ulaşımla karşılıyorlar.
(Bindiğim tekne iki koy bakkalına mal bırakmak için yanaşıp ısmarlanan malları indiriyor, sarı kasalar Laos’ta en küçük yerde bile kolayca bulunan bira BeerLao)
Nehrin suları azaldığında bu köylere gitmek de imkansız hale geliyor, bizdeki köyler yollarının kardan kapanmasıyla aynı durum.
Ulaşımın zor olması ve toprağın afyon üretimi için uygun olması bölgeyi 1970 lerin başında uyuşturucu tacirlerinin üretim bölgesi haline getirmiş. Peki kim bu tacirler? ABD destekli general Vang Pao’nun üretim laboratuarı Pak Beng’den yarım gün uzaklıkta kuruluymuş. Tony Poe Posphepny, CIA’nin bölge sorumlusu olarak bölgede çalışırken öldürülen her komünist başına ödül koymuş, ödemeleri ise kendisine getirilen kulak başına yapmış. Öldürülenlerin bazılarının kafalarını kesip daha sonra uçaktan düşmana attığı da bilgiler arasında.CIA’nin çalışkan elemanı Tony Poe Posphepny daha sonra ödül parasını almak için çocuğunun kulaklarını kesip getiren biriyle karşılaşınca sistemden vazgeçmiş, acıdığı için değil, sistemin kötü kullanıma açık olduğu için. Devlet yüksek hizmet madalyası ile onurlandırılan Tony, gönlü rahat, güney Kaliforniya’da emekli olmuş.
Pak Beng, bugün turistler için bir gece kalınacak bir yer: Tayland sınırından Luang Prabang’a tekneyle gitmek iki gün sürüyor ve arada konaklanabilinecek tek yer Pak Beng. Hava kararmadan önce sokaklarda otel odası satan hanutçular, akşam saatlerinde lokantalara müşteri çekmeye calışıyorlar. Olmadı fısıldamaya başlıyorlar “esrar, afyon ?” Son yıllarda Laos hükümeti ABD narkotik ajanları ile birlikte calışarak afyon ekimini büyük ölçüde yoketse de anlaşılan bölgenin izole olması nedeniyle tamamen yok etmek daha zaman alacak.
Pak Beng’den yarım gün uzaklıkta Udoumxay şehri kuzeydoğu Laos’un kalbi. Çin’e giden yol üzerindeki bu şehir Çin’den gelen yardımların da merkezi: Çin, Yunnan’dan Udoumxay’a olan yolları hibe olarak iyileştiriyor, bunun karşılığında ise malları daha kolayca Laos pazarına ulaşıyor. Çin malı deyince taklitte üstlerine yok ama bazen isimleri tutturamıyorlar galiba?
Udoumxay’daki pazardan yağmurluk alacaksınız üzerine sponsor firmanın adını da yazmışlar ama?
Telefon almak isteyebilirsiniz, marka ne kadar tanıdık?
Bunları almak istemezseniz Nokia marka bavullar ile DHL marka ayakkabılara bakmanızı tavsiye ederim, pazarda onlar da satılıyor.
Giysi değil de yiyecek alacaksanız, Udoumxay’da her damağa göre bir şey var. Mesela bu tezgahta balık, birkaç cins kızarmış tarla faresi,bir çeşit gelincik, köstebek ve sincaplar var. Lao’lar “ormandan babam çıksa yerim” tadındalar, Laos’ta ormanda dolaşmak isteyenlere duyurulur, ehemm.
Udoumxay, bölgenin ekonomik merkezi olsa da parasal olarak oldukça küçük bir güç. Dükkanlar genelde küçük, aşağıdaki iki kadın kuaforu dükkanı.
Bunlar ise iki eczane.
Udoumxay’dan Vietnam sınırı yakınındaki Samneua’ya yola çıkacağız.
Otobüsümüz çok havalı: cidden camlar falan kapanmıyor, geceleyin sıcaklık sıfıra yaklaşınca kendisine çok rahmet okuyacağım.
Samneua’ya 14 saatlik bir gece yolculuğu ile vardım. Gece saat üç civarı iki muavin otobüsün arkasında silah kuşanıp araca geri geldiler: birinde AK-47 diğerinde av tüfeği. Sabah beşe kadar son derece yavaş ve yolda karşımıza çıkması muhtemel şeyi (herneyse) tarayarak yol aldık. Muavine ne olduğunu sorduğumda aldığım cevap sadece silahi gösterip “OK OK” denmesi oldu. Sabah beş civarı büyük bir köye varır varmaz, şoför ve muavinler gözle görülür bir şekilde rahatlayıp silahlarını bıraktılar. Laos hükümeti ağzı çok sıkı biliniyor, bölgede en son yol kesip araç soyma resmi kayıtlara göre 2007’de olmuş. Sanırım kayıtlara yenileme gerekli, bir şeyler olduğu belli.
Samneua, ülkede iç savaş mücadelesini kazanıp iktidara gelen komünist Pathet Lao’nun eski yönecileri “yeniden eğitmek” için seçtiği şehir. 1975’ten sonra burada aynı anda 30,000 kişinin yeniden eğitim kamplarında olduğu biliniyor. Yine resmi bir açıklama yapılmamış. Ülkenin eski kral ailesi (kral, kraliçe ve prens) bu şehrin yakınlarındaki bir eğitim kampında “doğal sebeplerle” ölmüşler. Doğal sebeplerin ne olduğu ve ne zaman öldükleri resmi olarak açıklanmıyor, mezarları da belli değil. Yeniden eğitim kampları için Samneua’nın seçilmesi son derece doğal: bugün bile şehre gelmek için en az iki günlük yol yapmak gerekiyor. 1998’e kadar Vientiane’den Samneua’ya gelmek için gereken yolculuk süresi 12 gün imiş.
Binaları kazanılan zaferleri anlatan kabartmalarla bezeli. Şehir 1200 metre yükseklikte olduğu geri kalan Laos’a göre oldukça serin, sabah 11’e kadar sisli ve dışarıda pek hareket yok. Öğleye doğru caddeler doluyor. Asya şehirlerinin gün doğumuyla birlikte hareketlendiği düşünülürse Samneua bir istisna. Belediyenin gün doğumunu milli marşları şehrin çeşitli noktalarına konulmuş hoparlörlerden çalarak karşılaması uygulamasını tebrik ediyorum, camlar sesten titreyince uyanmak daha kolay oluyor tabi.
Samneua’nin en iyi Ingilizce konuşan kişisi bakkalı. Aynı zamanda şehrin tek uçuş kontrol görevlisi. Efenim, havaalanı kontrol kulesi ana yolun hemen yanında. Ve haftada sadece iki uçuş var. Diğer zamanlarda Hava kontrol memuru Kham, kontrol kulesindeki küçük bakkalından sigara ve şekerleme satarak ek gelir sağlıyor. Mangalda ızgara manda şişi de iyi yapıyor, kısacası uçak indirmeniz gerekiyorsa ya da sakız lazımsa adamınız Kham. Kham’ı iş üzerinde dinlemek ilginç olmaz mıydı?
“Alo Kule bana bir iniş izni, bir paket sigara ve bir de yarım ekmek arası manda şiş”
” OK. QV390 piste sağdan yaklaş. İniş izni senin olsun, ben şişleri mangala atıyorum, tamam. Domates de közleyeyim mi? tamam”.
Samneua’ya, bir saat mesafede ülkenin en çok bombalanan mekanlarından ViengXay var. Vieng Xay, zafer şehri anlamına geliyor. 1964-1973 yılları arasında Pathet Lao kadrosu ABD bombalamalarından korunmak için dokuz yıl boyunca bölgedeki üç yüzden fazla mağaraya sığınmış.
Bölge birden yükselen yüzlerce büyük tepeyle kaplı, ve gerçek bir doğa harikası.
Ancak esas hatırlanma sebebi tabi ki de savaş. Mağaralarda daha sonra devlet başkanı olan kimselerin dokuz sene kaldıkları ortamları görünce çektiklerine şaşırmamak elde değil. Son derece ilkel koşullar altında ve her an bombalanma korkusuyla dolu yıllar geçmiş. Belki de Laos yönetimi bunun için halen dış dünyaya kuşkuyla yaklaşıyor.
Mağaraların içindeki sığınaklarda kimyasal silah saldırılarında kullanılmak üzere oksijen pompaları var. Bazıları halen çalışan bu pompalar elle calışıyor ve sığınağın kapısı kapandıktan sonra devamlı elle çalıştırılmaları gerekiyor.
Bazıları 2000 kişi kadar alan bu mağaralar ancak 2007 yılında ziyarete açılmış.
Mağaralara turist çekmek işini de bir Alman Sivil Toplum örgütü üstlenmiş. Şimdi bölgede turizmin geliştirilmesine çalışılıyor. Mağaraları İngilizce bilen bir rehberle gezmek isterseniz, üç saatlik tur 3 dolar, yoksa mağara girişlerinde anahtar peşinde koşturmanız lazım. Bekçiler genelde ortada yok.
Viengxay’dan ülkenin en çok bombalanan yerlerinden Phonsavan’a geçiyoruz. Otobüs terminalinde iki seçenek sunuyorlar: minibüsle 7 saatte gidişi ya da otobüsle 8 saatte. Minibüsü seçiyorum, 10 saat sonra Phonsavan’dayım. Acaba otobüs kaç saatte giderdi?
ABD, Laos’u bombalarken yüzlerce yeni bomba denemiş ve geliştirmiş. Bu bombaların çoğu “küme bombası”: yukarıdaki gibi bir dış kaplama içinde 600 kadar küçük bomba konuyor. Bu bombalar cinsine göre ya yere değince ya da belli bir yükseklikte patlamaya ayarlanıyor. Patlamayan bombalar sonradan bölgede yaşayan sivil halk için çok büyük tehlike arzediyor. ABD savaş zamanı attığı bombaların özelliklerini ve atılan yerleri 1997’ye kadar Laos’a vermeyi reddetmiş. Dolayısıyla gizli savaştan sonra 20 seneden fazla bir süre bombaların civarında yaşayan Laoslular bile bile ölüme kurban edilmiş. 1997’de bombaların teknik özellikleri öğrenildikten sonra toprağı temizleme calışmaları hız kazanmış. Bugün ülkede tahminen yarım milyon ton patlamamış bomba olduğu düşünülüyor. Bu bombalar çocuklar tarafından bulunduğunda, çiftçiler tarafından tarlada calışırken rastgelindiğinde ya da metal parçalarını almak için ellendiğinde patlayabiliyor. 1970’lerde yılda 600 kişi bu şekilde hayatını kaybediyormuş, bugünlerde yılda yüz kişiye inmiş. Bu tip patlamamış bombalara UXO ( unexploded ordinance) adı veriliyor. Mayınlar yaralamaya yönelik olduğu halde UXO öldürmeye yönelik tasarlanmış bu bakımdan sonuçları çok daha acı oluyor. Bugün Laos’ta UXO temizleyen iki kuruluş var Uxolao ve MAG. Her ikisi de yabancı kuruluşlar tarafından destekleniyor. Bomba temizlemek çok zaman alıcı bir iş olduğu için ülkenin %95′ inin temizlenmesi için 60 seneye ihtiyaç olduğu düşünülüyor. Yani 1965’te atılan bir bomba 2065’te can almaya devam edecek.
Laos nüfusu arttıkça daha fazla toprağa ihtiyaçları olacak, işte o zaman UXO daha büyük bir sorun olacak.
Phonsavan’in ziyarete değer diğer yeri Kavanozlar Düzlüğü ( Plain of Jars). Arabayla ulaşılabilen üç ayrı bölgede ve sadece yürüyerek ulaşılabilen bir bölgede toplam beşyüz civarı kavanoz var. Kavanozların büyüklükleri 600 kilodan 6 tona kadar. Yaklaşık 2000 sene önce yapıldıkları sanılıyor.
Kavanozların yapılma amacı konusunda iki farklı teori var. Birincisine göre kavanozlar eski bir kültürün mezarları idi. Diğer teoriye göre ise bu kavanozlar büyük kutlamalarda Lao’ların milli içkisi Lao Lao yapmak için kullanılıyordu.
Ne olursa olsun ilginç bir görüntü oldukları kesin. 1964-973 arası bu bölge çok bombalanmış. Halen bomba kraterleri görülebilir. Kavanozlar Düzlüğü Arkeolojik sitesinde bile bomba temizleme calışmaları ancak 2005’te bitirilmiş. Yerdeki işaretlerin dışına çıktığınızda bomba taramasının olmadığı bir alanda yürüyor olabileceğiniz hatırlatılıyor ve yerdeki boyalı taşların beyaz tarafında kalmanız isteniyor. Hayat- Beyaz , ölüm- Kırmızı.
Bu hızlı turun üzerine Kavanozlar düzlüğü teorisini denemenin tam zamanıdır. Aşağıdaki resimdeki yaşlı kadın yandaki kazanda Lao Lao yapıyor. Kazanın yanındaki küçük bir delikten sarı plastik bidona alkol akıyor, sonra şişeleniyor. Boğazı yakan sert bir içki. Litresi 1 dolar ya da bütün varili isterseniz 80 dolar: ister için ister içinde yıkanın. Şimdi kavanozlar mezar mı? Yoksa içki kasesi mi? Bilemediniz mi? Bilene kadar Lao Lao.
Kasi Şehri hükümete karşı çarpışan Hmong azınlığın yoğun olduğu bir yerleşim. Kasi yakınlarındaki ” Özel Yönetim Bölgesi”‘ne 2007 yılına kadar yabancıların girmesine izin verilmiyormuş. Bölgede 30 sene boyunca ormanda saklanıp hükümet güçlerine saldıran gerillaların olduğu biliniyor. Kasi kırsal alanı resmi olarak herkesin ziyaretine açık olduğu halde gerçekte gecelemek ve bazı köyleri ziyaret etmek yasak. Hükümet çok sıkı bir şekilde kontrol ediyor. Kasi’ye çok kötü bir yoldan giderek bir günde ulaşılabilen uzaklıkta CIA’nin kurduğu ünlü gizli şehir Long Cheng var. ABD destekli Laos yönetimi sırasında varlığı inkar edilen bu şehir bir ara Laos’un ikinci büyük şehri ve dünyanın en meşgul havaalanı olmuş, ama resmi olarak “yok” muş. Aslında bizim için bu gizemli şehir halen yok, çünkü Long Cheng’e giriş halen yasak. Kimbilir ne zaman açılacak?
Başar Kurtbayram