Yavaş yavaş değil ama uzun uzun araba kullanacağım geldiğinden herhalde ABD’yi uçarak değil de yerden geçeyim dedim. Bu kez ABD’nin güneydoğu ucunda bulunan Orlando şehrinden yola çıkıp Pasifik okyanusu kıyılarına arabayla geçeceğiz. Yolu fazlaca detaylandırmak yerine siz isterseniz nasıl ABD’yi boydan boya geçersiniz bilgilerini de ekliyorum.
Önce en temelden başlayayım: ABD’yi boydan boya geçmek için nereden, nasıl araba kiralarsınız?
ABD’de onlarca araba kiralama şirketi var. Fiyatları mevsime ve tatil günlerine göre değişiyor. http://www.hotwire.com sitesi en iyi araç kiralam fiyatlarını karşılaştırarak verdiği için iyi. Bu siteye bakarak araç kiralarına baktığımda en ucuz firma Hertz ( http://www.hertz.com) çıktı. Ama Hertz’in her ayrı lokasyonunda ayrı fiyat olduğu için aracı teslim alacağınız yeri iyi seçmeniz lazım. Örneğin aynı aracı New York JFK havaalanında teslim alırsanız günlüğü 105 USD, Orlando havalaanında 84 USD. Ama Orlanda havaalanından 15 kilometre ötedeki Hertz bayiine giderseniz günlük 34 USD. Böylece neden Orlando’dan yola başladığım ortaya çıkar sanırım. Bu fiyatların üzerine bir de kaza sigortası yaptırmanız lazım. Hertz günde 22 dolara herşeyi kapsıyor. İnternet üzerindeki sigorta şirketlerinde fiyat 9 dolara kadar iniyor ama yazılanları iyi okuyun bazıları yanıltıcı.
İzlediğim rotada gecelemeleri şu şehirlerde yaptım:Orlando, Florida
Pensacola, Florida
New Orleans, Lousiana
Dallas, Teksas
Tucumcari, New Mexico
Flagstaff, Arizona
Las Vegas, Nevada
San Diego, Kaliforniya
Los Angeles, Kaliforniya
San Francisco, Kaliforniya
Neden bu şehirler?
Bazılarında görülecek yerler var ( New Orleans, Lousiana gibi) , bazılarıysa 700 km yol yapınca dinlenmek için uygun noktada olduklarından dolayı ( Pensacola, Florida gibi)
Yol toplamda dur-kalk ve ara yollara gir, geri dön dahil 7700 km sürdü ve 12 günde sona erdi.
Nerelerde kalınır?
Amerika bir sürü zincir otel-motel var. Yol kenarlarında en fazla moteli olan ve fiyatları en iyi olanı Motel 6 ( http://www.motel6.com). Fiyatları 30 dolardan 55 dolara kadar gidiyor.
Başka gerekli bir şey var mı?
Özellikle şehir içlerinde GPS kullanırsanız rahat edersiniz, haritayı kurcalama derdini son veriyor.
Yol üzerinde beklemediğim kadar ilgimi çeken yer Tucumcari oldu. Ünlü Route 66 üzerinde yol alan bu küçük yerleşim merkezi en heyheyli günlerini 1950’lerde yaşamış. Ve aynen orada kalmış. Bugün Tucumcari’de herhangi bir dükkana girmek zaman tüneline dalmak gibi bir şey. Ama bu da başka bir yazının konusu.